Diyasporada anadil eğitimi
05/04 2017
Aza Şampha çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
"Sakarya Abhaz Derneği yöneticilerinin Uluslararası Apsnı Vakfı Yönetimine yaptıkları çağrı sonucunda, Eğitim Bakanlığımızın da olurunu alarak 1 aralık 2016 ve 31 mart 2017 tarihleri arasında dört aylık bir süre için Sakarya bölgesinde anadil eğitimi çalışması yürütüm.
Bu benim Türkiye'ye öğretmen olarak ikinci kez gidişim. Daha önce de 2010-1011 yılları arasında İnegöl'de anadil öğretmeni olarak bulunmuştum. Ancak o dönemler edindiğim tecrübelerin de ışığında bu kez çok daha başarılı olduğum kanaatindeyim. Süre boyunca Adapazarı merkez, Balballı köyü, Kayalar köyü ve Soğuksu köyündeki gruplara anadillerini öğretmeye çalıştım.Yaklaşık 100 öğrencinin devam ettiği kurslarda öğrencilerin yanısıra yaşça daha büyük olanlar da bulunmaktaydı. Bu yüzden Kayalar köyünde iki ayrı grup yapmak zorunda kaldık, Balbalı köyü ise en kalabalık öğrenci grubuna sahipti.
Adapazarı merkezde derslere devam eden grup, anadillerini bilen, ancak okuma yazması olmayanlardan oluşuyordu. Bundan dolayı kendilerine Abhaz alfabesi ile okuma yazmayı öğretmek benim için bir hayli kolay ve zevkli oldu.
Bu arada Türkiye'de de fedekarce anadil eğitimi vermeye çalışan öğretmenlerin de olduğunu ifade etmeliyim. Bu alanda bir çok yayın da bulunuyor. Ancak biz en çok "Abhaz Dilini Geliştirme Vakfı" tarafından bastırılan Oktay Çkotua ve Diyana Şamha'nın çalışmasından yararlandık. Beraberinde bir de CD bulunan bu çalışma diyasporada en çok ilgi gören ve yararlanılan kaynak niteliğinde. Her şeyden önemlisi ise özellikle çocukların abhazca öğrenme istekleri ve anadil sevgileriydi. Bildiğiniz gibi Türk alfabesi 29 sesten oluşuyor, bizim alfabemizde ise 62 ses bulunuyor. Bu yüzden çocuklar belki de ilk kez duydukları sesleri telaffuz etmekte zorlansalar da asla pes etmediler. Sürekli başlarında durarak ve sesleri birlikte tekrarlayarak bu sorunu aşmayı başardık.
Öğrenciler derslerin dışında kendilerine verdiğimiz ev ödevlerini de büyük bir sorumlulukla yerine getirdiler, ancak başarılı olmamızın en büyük nedenlerinden birisinin neredeyse tüm zamanını bizlere ayırarak günün her saatinde benimle koşturan Zerrin Şamha olduğunu düşünüyorum. Hepimizin yakından tanıdığı Orhan Şamba'nın kızı olan Zerrin, Abhaz dili, edebiyatı ve kültürü ile ilgili her konuda fedakarca hizmet verenlerin başında geliyor. Onun desteği olmasaydı bu başarıyı yakalamamız söz konusu bile olamazdı.
Temelini attığımız bu çalışmanın artık yarım bırakılacağını sanmıyorum. Tüm yöneticiler konuya dört elle sarıldılar zira, örneğin Kayalar Abhaz Derneği başkanı Erdinç Ateyba çabalarımıza büyük ilgi gösterdi ve destek verdi. Kendi çocukları da hiç ara vermeden bu kurslara devam ettiler. Bu yüzden grupta bulunan gençlerin en azından haftada bir gün bir araya gelerek kendilerini geliştirmeye devam edeceklerini umuyorum. Dil eğitimi sırasında kaçınılmaz olarak çok sayıda şarkı da öğrettik kendilerine, Abhazya ulusal marşını, Ayaayra marşını, ayrıca Dziwawa, Tsitsi Kuakua, Hay şiri ve Wa mşıbziya sıpsadgiıl gibi şarkıları da öğrettik. Bu alanda "Aqarmatzıs" adlı müzik CD'sinden çokça faydalandık. Gösteri sırasında ise Abhazya'nın Abhaz'a verilişi efsanesini canlandırdık. Bu efsanedeki dağıtıcı melek rolünü Berkan Açüeyba, Apsuwa rolünü ise Ömer Lakun yerine getirdiler.
Gösterimiz davetlilerin ve velilerin katılımı ile 31 mart gecesi Adapazarı Belediyesine ait Orhangazi Kültür Merkezinde gerçekleşti. Yoğun bir kalabalığın katıldığı gösterimiz büyük ilgi gördü. Doğrusunu isterseniz öğrencilerimle bir kez daha gurur duydum, her biri rol alarak üstlerine düşen görevi başarıyla yerine getirdiler. Gecenin sonunda ise derneğin eğitim komisyonu başkanı Mesut Papba, Sakarya Abhaz Derneği başkanı Oral Bganba ve tarafımdan imzalanan sertifikaları tüm öğrencilere takdim etti. Öğrencilerin kendilerine verilen sertifikalardan dolayı ne kadar mutlu oldukları gözlerinden onunuyordu.
Şimdi önümüzdeki görev, bu çocuklara anavatanlarını göstermek ve kendilerini buradaki yaşıtlarıyla bir araya getirerek tanıştırmak olmalıdır. Bu sayede dillerini, ülkelerini ve uluslarını daha da seveceklerine yürekten inanıyorum. Bu konuda Geriye Dönüş Devlet Komitesi ve diğer sivil toplum örgütlerimizin de üzerlerine düşeni yapacaklarına inancım tam. Zaten ancak bu şekilde temelini attığımız anadilm eğitiminin sonuçlarının alınması söz konusu olabilir.